MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

İSİMLER VE KÜNYELER

<< 1767 >>

DEVAM: 5- Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Taktiğı Lakap ve Künyeler

 

4. Ammar b. Yasir

 

- - (-)

12747 (1)- Ammar b. Yasir der ki: Zatu'l-Uşeyre gazvesinde Hz. Ali ile yoldaştık. Daha sonra Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) oraya gelip konakladığında Mudlic oğullarından bir topluluğun, hurmalıkları içinde olan bir su kaynağında çalıştıklarını gördük. Ali bana: "Ey Ebu'l-Yakzan! Onların yanına gidip nasıl çalıştıklarına bakalım mı?" deyince birlikte yanlarına gittik. Bir süre onların çalışmalarını izledikten sonra uyku bastırdı. Bunun üzerine Ali'yle hurma ağaçlarının sık olduğu bir yere gidip toprak üzerinde uzanıp uyuduk. Vallahi Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in ayağıyla bizi dürtmesiyle kendimize geldik. Toprak üzerinde uyuduğumuz için de üzerimiz toz toprak olmuştu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) işte o günü üzerindeki topraktan dolayı Ali'ye: ''Ey Ebu Turab'' dedi.

Sonra bize: ''İnsanlar içinde en bedbaht olan iki kişinin kim olduğunu size söyleyeyim mi?'' diye sorunca: "Ey Allah'ın Resulü! Tabi ki söyle" dedik. Bunun üzerine Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bunlardan biri Semud kavminden (Salih peygambere ait olan) deveyi boğazlayan Uhaymirldir. Ey Ali! Diğeri de şurana (başına) vurup da şuranı (sakallarını kana) bulayacak olan kişidir'' buyurdu.

 

[Hasen]

 

Heysemi (14775) der ki: "Ahmed ve Taberani rivayet etti. Bezzar da muhtasar bir şekilde rivayet etti. Hepsinin ravileri güvenilirdir. Sadece tabiinden olan kişi Ammar'ı dinlememiştir."

27617 (l)'de tekrar edecektir.

 

 

 

12748 (2)- Ammar b. Yasir der ki: "Uşeyre gazvesinde Ali b. Ebi Talib ile yoldaştık. Mudlic oğullarından hurmalıkları içinde çalışan bir toplulukla karşılaştık ... " Sonrasında ravi bir öncekinin aynısını aktarır.

 

[Hasen]

 

 

5. Suheyb b. Sinan

 

- - (-)

12749 (1)- Zeyd b. Eslem bildiriyor: Ömer b. el-Hattab, Suheyb'e: "Üç şey sende olmasaydı iyi biri olurdun" deyince, Suheyb: "Bunlar nedir? Zira bizi kınadığım hiç görmemiştik" dedi. Ömer şöyle dedi: "Birincisi çocuğun olmadığı halde ''Ebu Yahya'' künyesiyle çağrılıyorsun. İkincisi, dilinde pelteklik olmasından dolayı Nemir b. Kasit oğullarına nisbet ediliyorsun. Üçüncüsü de elinde hiç mal tutmuyorsun." Suheyb de bunlara şöyle karşılık verdi: "Ebu Yahya künyesiyle çağrıImam konusunda, bu künyeyi bana veren bizzat Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) idi. Bundan dolayı ölene kadar bu künyeyi bırakmam. Nemir b. Kasit oğullarına nisbet edilmeme gelince, evet ben onlardan biriyim. Ama Ubulle'deyken bana bir sütanne tutulmuştu. Dilimdeki pelteklik buradandu. Elimde hiç mal tutmama konusunda gelince ise malımı sadece hakedilen yerlere infak ettiğimi görmüyor musun?"

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: İbn Mace, edeb 2/1231 (3738) ve Taberani, M. el-Kebir'de 8/37 (7297) rivayet ettiler.

 

 

 

12750 (2)- Hamza b. Suheyb bildiriyor: (Ömer böyle deyince) babam Suheyb ona şu karşılığı verdi: "çocuğum olmamasına rağmen künyemin olması konusunda, ''Ebu Yahya'' künyesini bana bizzat Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) koydu. Çok yemek yedirdiğim konusunda gelince ise Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''En hayırlınız başkalarına yemek ikrammda bulunandır'' buyurduğunu işittim."

 

[Hasen]

 

 

6. Hz. Aişe (r.anha)

 

- - (-)

12751 (1)- Hişam, babasından bildiriyor: Hz. Aişe: "Ey Allah'ın Resulü! Bütün eşlerinin künyesi varken benim yok" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Senin de künyen Ümmü Abdillah olsun'' buyurdu. Bundan dolayı çocuğu olmamasına rağmen vefat edene kadar Ümmü Abdullah künyesi ile anıldı.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric. Abdurrezzak (19858) ve Taberani, el-Mu'cemu'l-kebir'de (23/35) rivayet etti.

 

 

 

12752 (2)- Hişam, babasından bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Aişe'ye: ''Sen neden künye kullanmıyorsun?'' diye sorunca, Aişe: "Kiminle künyeleneyim ki?" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem), İbnu'z-Zübeyr'i kastederek: ''Oğlun (yeğenin) Abdullah ile künyelen'' buyurdu. Bundan dolayı Aişe, Ümmü Abdullah künyesiyle anılırdı.

 

[Sahih]

 

 

 

12753 (3)- Hz. Aişe der ki: "Ey Allah'ın Resulü! Benden başka diğer tüm eşlerinin künyesi var" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Senin de künyen Ümmü Abdillah olsun '' buyurdu.

 

[Zayıf]

 

 

 

12754 (4)- Hz. Aişe der ki: "Ey Allah'ın Resulü! Benden başka diğer tüm eşlerinin künyesi var" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Senin de künyen Ümmü Abdillah olsun '' buyurdu.

 

[Zayıf]

 

 

 

12755 (5)- Hz. Aişe der ki: "Ey Allah'ın Resulü! Benden başka diğer tüm eşlerinin künyesi var" dediğimde, Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Oğlun (yeğenin) Abdullah ile (Ümmü Abdillah olarak) künyelen'' buyurdu.

 

[-Sahih-]

 

Diğer tahric: Buhari, el-Edebu'l-Müfred'de (851), Ebu Davud, edeb 4/293 (4970) ve İbn Mace, edeb 2/1231 (3739) rivayet ettiler.

 

 

 

12756 (6)- Hişam b. Urve, babasından bildiriyor: Hz. Aişe: "Ey Allah'ın Resulü! Benden başka diğer tüm eşlerinin künyesi var" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Sen de oğlun (yeğenin) Abdullah b. ez-Zübeyr ile künyelen'' buyurdu. Bundan dolayıdır ki Aişe vefat edene kadar Ümmü Abdillah künyesi ile anılırdı.

 

[-Sahih-]

 

 

7. Ebu Cebire'nin Amcaları

 

- - (-)

12757 (1)- Ebu Cebire b. ed-Dahhak el-Ensari, amcalarından bildiriyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bize (Medine'ye) geldiği zaman bizlerden herkesin bir veya iki lakabı bulunuyordu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birine lakabıyla seslendiği zaman: "Ey Allah'ın Resulü! Adam bu isimle çağrılmasından hoşlanmıyor" denilirdi. Bunun üzerine: "Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın"[Hucurat 11] ayeti nazil oldu.

 

[-Sahih-]

 

Diğer tahric: Ebu Davud, edeb 4/29 (4962), Tirmizi, tefsır 5/388 (3268, "hasen sahih") ve İbn Mace, edeb 2/1231 (3741) rivayet ettiler.

21841 (1)'de tekrar edecektir.

 

 

 

12758 (2)- Ebu Cebire b. ed-Dahhak der ki: "Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın,,[Hucurat 11] ayeti, biz Seleme oğulları hakkında nazil oldu. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Medine'ye yanımıza geldiği zaman bizlerden herkesin iki veya üç ismi bulunuyordu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) birine ismiyle seslendiği zaman: "Ey Allah'ın Resulü! Adam bu isimle çağrılınca kızıyor" denilirdi. Bunun üzerine: "Birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın"[Hucurat 11] ayeti nazil oldu.

 

[-Sahih-]